• BIST 100

    8986,9%2,05
  • DOLAR

    32,32% 0,22
  • EURO

    35,05% -0,15
  • GRAM ALTIN

    2282,87% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,00

Sakin Aytekin


Z KUŞAĞI MI ? DEDİNİZ... 

  Türk Dil Kurumu "Kuşak'' kelimesini tanımlarken yirmibeş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın ve jenerasyon olarak belirtirken,  yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını taşıyan, dolayısıyla benzer sıkıntıları, aynı kaderi paylaşmış, benzer ödevlerle sorumlu olmuş kişiler topluluğu diye de özetlemiştir.


   Kuşakları tanımlarken eskiden dede-torun arasındaki farklılıklardan ve çatışmalardan bahsederken, şimdilerde anne - baba ve çocukları arasındaki fikir ayrılıkları ve aykırılıkları konu olurken, yakın geçmişte de kardeşler arasında kuşak çatışmaları ortaya çıkabilmektedir.


   Geçmiş dönem bilim insanları gelenekçi kuşak, olgun kuşak, yapıcı kuşak, sessiz kuşak gibi kuşakları adlandırmışlardır. Bu günün sosyolog ve psikolokları da, bugünün gençlerini yenilikçi kuşak, dijital kuşak, teknolojik kuşak, internet kuşağı, uzay kuşağı gibi isimlere ayrıştırmışlardır.


   Z kuşağının en belirgin özellikleri bireysellik, yalnızlık, özgürlük, ve mefaate dayalı bir iletişimin yaşam odasını oluşturmaktır. Bu kavramların arkasına sığınarak yaşamaya başlayan  gençler; akıllı telefon tutkunluğu, aileden kopmalar, kendileri için her şeyi mübah sayan ve çabuk sevip erken vazgeçen, cinsel güdülerini kontrol edemeyen, realiteden çok egoizmi tercih eden, iletişimi sadece sosyal medyadan ve telefonlardan ibaret sayan, hazır gıda tüketimi ile hep beraber yenilen aile sofralarını unutturan, getir götür gibi zamanın sitelerinden ihtiyaç alışverişlerini internetten yapan, içtiği enerji içeceği ve yediği cips olan, patates kızartmasından başka anne yemeğine burun kıvıran vede cep telefonsuz bir hayatın anlamsız ve boş olduğuna inanan, başucu kitabı gibi onunla yatıp onunla kalkan bir neslin ismidir Z kuşağı. 


   Bu tür kavramların içinde çocuklarımızı ilgisiz ve yalnız bırakırsak onları iletişimsiz, etkileşimsiz, başıboş olarak yalnızlaştırırız ki buda yeni bir neslin felaketi demektir. Gençlerimizi hayata öyle hazırlamalıyız ki, onlar gelecekte sizin yerinizi alacak ve içlerinden bazıları ülkenin yönetimine talip olacak Kur'an, vatan, millet, bayrak ve toprak için savaş verecek, mücadele edecektir. 


   Biz, anne-baba ve büyükleri olarak çocuklarımıza ve gençlerimize ne verdiysek onu alıyoruz. Ne yaptıysak onu görüyoruz. Sen nasıl yürüyorsan oda öyle adım atıyor. Sen küfürlü konuşursan o da yapıyor. Sen şiddete meyledersen oda adam öldürüyor. "Arkadaşını söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim" veya      " Üzüm üzüme baka baka kararır" deyimleri nasıl da ebeveynleri ve biz büyükleri özetliyor. Bizler gençlerle nasıl iletişim kurulacağını dahi bilmiyoruz. Onlara hitap şeklimiz bile emr- i vaki veya kaba ve sert oluyor. Bir fikir beyan ettiklerinde veya bir söze müdahil olduklarında, onları azarlar casına " Sen bilmezsin, sen daha küçüksün, tecrüben mi var ki fikir beyan ediyorsun? Otur oturduğun yerde" diyerek önce aileden sonra da yaşadığı toplumdan kopartarak gençleri ötekileştirmiş olmuyor muyuz?  " Yediğin önünde, yemediğin arkanda, akşama kadar  yatıyorsun, sabaha kadar internette sörf yapıyorsunuz, ailene bir liralık katkın yok, üstüne harçlık ta istiyorsun" diyerek gençlerimizi yalnızlığa itmiş olmuyor muyuz? Onları yalnızlaştırarak yeni bir yaşam alanı, kendilerini ifade edebilecekleri yeni bir dünya vermiş olmuyor muyuz? 


   Oysa daha yaklaşımcı iletişime geçerek, onları anlamaya çalışsak, arkadaşça bir tutum sergileyerek onları bu yaşama ve vurdum duymazlığa iten, kapitalizmin ahlak ve edeb erezyonunun sebeplerini araştırıp bulsak ve hayatlarına güzel bir dokunuşla cansuyu olsak daha iyi ve güzel olmaz mı? Gençlerimizi "Z Kuşağı" diye ayrıştırıp ötekileştirmek yerine geçmişimizden, dede ve atalarımızdan örnekler vererek hayata hazırlasak, karşılaştırma yapmalarına fırsat vererek, geçmişinden dersler alarak onları hayata ve geleceğe hazırlamış olmaz mıyız?  


   Unutmamalıyız ki; bugünün gençleri geleceği omuzlarında taşıyacak, her biri bir yerlerde bu vatan için mihenk taşı olacak ve kutlu devletinin banisi olacak, bayrağı göklerde onlar dalgalandıracak,  devlet sorumluluğunu üstlenecek, devlet yönetip, bu milletin geleceğine ve gençliğine yön vereceklerdir. 


  Gençlerimizi bu bilinçle eğitelim...
  Bu duygularla örnek olalım...
  Duygularına tercüman olalım... 
  Bu düşüncelerle onları hayata hazırlayalım...                   Vesselam...

  • Perşembe 25.5 ° / 11.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.1 ° / 10.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.4 ° false