Sakin Aytekin

Tarih: 10.08.2021 14:05

NİŞANLANMA VE DİNİ NİKAH

Facebook Twitter Linked-in

   Evlilikten maksat huzurlu, mutlu bir yuva kurmak ve sağlıklı, ahlaklı nesiller yetiştirmek içindir. Evliliği düşünen gençlerin yukarıda ki Nebi tavsiyesini kulaklarına küpe yaparak hareket etmesi gerekir. Evlilik maksadı ile gençlerin birbirini tanıması, görmesi ve sosyal bir bağ kurması için dinimizce de nişanlık meşru görülmüştür. Bu sebeple eşlerin arasında iyi bir geçim olabilmesi, evlilik kurumunun huzur ve sükun içinde ilerleyebilmesi, ileride çıkması muhtemel ailevi problemlerin en aza indirgenmesi için evlenmeden önce birbirini görmeleri, beğenmeleri ve fikir edinmeleri için nişanlılığın dinimizce meşru kılanması bu sebepledir. 

   Nişan nedir?
   Evlilik birliğini kuracak gençlerin hem birbirini tanımalarına, hem de aileler arası anlaşmaların sağlıklı bir düzeye gelmesine olanak sağlar. Her iki tarafa da ahlak, mizaç ve yatkınlıklarını inceleme fırsatı tanır, maddi ve manevi olarak eşler birbirlerini iyi ölçer, ruhsal ve fiziksel denkliklerini değerlendirir, psikolojik davranışlarının analizini yapar, konuşma dili ve gönül dilini ölçüp tartarlar, her şeyden önemlisi geleceğe atılacak adımların ve herşeyden önemlisi aile gibi önemli bir kurumun sağlam bir zemine oturtulmasını sağlarlar.

   Nişanlık ilişkileri nasıl olmalı?

   Nişan; tarafların evliliğe çıkılan yolculuktaki ilk adımıdır. Evlenme niyeti ile başlatılan bir ritüel ve gerekliliktir. Nikah gerçekleşmeden evlilik akdi geçerli olmaz. Nişanlılık evlilik olmadığı için evli gibi davranmak caiz (helal) değildir. Nişanlı olmak demek gençlerin birbirini tanımaları, fizyolojik, cinsel arzu, tatmin ve birbirinden istifade etmek olarak birbirini tanıma değildir. Resmi nikah kıyılıncaya kadar taraflar birbirlerine yabancıdırlar. Nişanlılık döneminden önceki mahremiyet nasılsa bundan sonra da aynı mahremiyet devam eder.

 Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz
şöyle buyurur:
 "Sizden kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa yanında mahremi olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Çünkü bunu yaparsa üçüncüleri şeytan olur".

   Evlilik öncesi nişanlılık ilişkilerinde eşlerin birbirini önceden görüp beğenmeleri, bedenen, fikren, ruhen ne derece yakınlık kurabileceklerini  araştırmaları, ileride çıkabilecek ailevi problemleri en aza indirmeye çalışması bakımından imkan sağlayan bir oluşum olmalıdır. Eşlerin zaruret halinde birbirleri ile konuşmaları, halvet olmamak şartıyla dini ölçülere ve ahlaki değerlere riayet edildiği takdirde evliliği ilgilendiren konularda konuşmaları caiz görülmüştür.

   Nişanlılık döneminde kıyılan bugünkü anlamı itibariyle "Dini nikah" İslam hukukunun kabul ettiği bir nikah olmadığı gibi eşler arasında birçok sakıncayı da beraberinde getirmektedir. Çünkü sadece görüşmek ve beraber olmak için bir nikah akti yoktur. Nikah kıyıldı ise artık o eşler evlidir ve evliliğin gereklerini yerine getirmekle mükelleftir ve özgürdürler. Kimse onların beraber yaşamasına engel olamaz. Toplumumuzdaki uygulamalara baktığımızda dinen evli fakat ayrı yaşayan "nişanlı-evli" bir yığın birliktelikler çıkmaktadır. Evli gibi davranıp rahatça hareket etmekte ve bir müddet sonra da evli çift derecesinde birbirini tanıyan gençler gördükleri hataları nedeniyle daha baştan sorumluluk almaktan kaçıp "daha düğün yapmadık" yada "zifaf gerçekleşmedi" düşüncesiyle nikah aktini bozup bir çırpıda ayrılığı gerçekleştirebilmektedirler. 

   Bundan dolayıdır ki; bugünkü toplumda evlilik öncesi nişanlılık döneminde kıyılan Dini nikahın yapılması sakıncalıdır ve uygun değildir. Resmi nikah olmadan Dini nikah kıyanlar sorumludur, vebal altındadır. Çünkü o kadının hakkını bugünkü dini nikahla koruyamazsınız. Kadının  mihrini, geçimsizliğini,  sonraki dönemde boşanmasını hatta boşanma sonrası haklarını hangi yetki ve makamda arayacak sınız?  Kadının haksızlığını hangi mecrada, hangi makamda çözecek siniz? Bu sebeple dini nikahın evlilik arefesinde resmi nikahla beraber ya da resmi nikahtan sonra kıyılması daha doğrudur.

Kimse mağdur olmasın... 
Kimse haksızlığa uğramasın...
Kimsenin hakkı, kimsenin üzerinde borç kalmasın.
Ne mutlu hak ve hukuk gözetenlere
Ne mutlu Allah için yuva kurup, huzur bulanlara...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —