Gelecek konusunda kimle konuşsan umutsuzuz…
Kime sorsanız, cevap belli… Karamsarlık!
Peki, o zaman geleceğinize kim yön veriyor?
Siz mi, başkaları mı?
Üniversiteye geçiş sınavlarını ele alsak…
Kimse memnun değil…
Herkese göre sistem hatalı…
Bunlar doğru da sisteme de takılmamak lazım…
Gelecek nerede? Üniversitede mi, yoksa hayatın tam da içinde mi?
İnsan kendi hedefleri doğrultusunda hareket etmeli…
Öğrenci, bir meslek seçerken, kendini en iyi şekilde ifade etmesini sağlayacak, kişilik özelliklerine uygun, kendi karakter yapılarına uygun, kendini mutlu edecek bölümleri seçmeli…
İstemediğin bir bölüme gidip sistemi suçlamak mantıklı durmuyor…
Kişi meslek hayatı boyunca ve yaptıklarıyla psikolojik ihtiyaçlarını karşılar…
İnsan geleceğine yön verirken o mesleğin özelliklerini, getirisini ve kendi özellikleriyle uyumuna dikkat etmelidir...
Babam annem istedi diye değil…
Kendi isteğiyle var olmalıdır…
Tabii ki insan çevresinden, öğretmenlerinden, anne ve babasından etkilenecektir…
Onların görüşlerinden önerilerinden kendisine pay çıkaracaktır…
Ama kendi kararlarını kendisi verecektir…
Her şeyden önce kendini iyi tanıyabilmelidir…
Kendini tanıma okul yıllarında olması gereken bir durumken, meslek sahibi olduktan sonra birey kendini tanıma şansı buluyor…
Bu da mesleğinin kendisine uygun olmadığını düşünen mutsuz bireylerin oluşmasına olanak sağlıyor…
Yaptığı işi aşkla ve şevkle yapmayan bir insandan ne kadar verim alabilirsin?
Meslekleri tanıtma konusunda öylesine geç kalıyoruz ki çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor…
Meslek seçimi konusunda, büyük hatalar yapan ve umduğunu bulamayan anne ve babalar…
Kendi hayalleri ve başaramadıklarına çocukları aracılığıyla ulaşmak istiyor.
Bunlara gerek yok…
Yardımcı olun, hayat tecrübelerinizi çocuklarınızla paylaşın…
Ama karar verici olmayın…
Bırakın meslek seçimini çocuğunuz yapsın…
Geleceğine siz değil, kendisini yön versin…