Hipertansiyon kalp, beyin, böbrek ve diğer hastalık risklerini önemli ölçüde artıran ciddi bir tıbbi durumdur. Dünya çapında 1.28 milyar yetişkinin hipertansiyonu olduğu ve hipertansiyonu olan yetişkinlerin yaklaşık %50'sinin bu durumun farkında olmadığı bilinmektedir.
Hipertansiyona neden olan değiştirilebilir risk faktörleri arasında sağlıksız beslenme (aşırı tuz tüketimi, doymuş yağ ve trans yağdan zengin tüm hayvansal besinlerin fazla tüketimi, meyve ve sebze alımının düşük olması), fiziksel hareketsizlik, tütün ve alkol tüketimi ve aşırı kilolu veya obez olmak yer alır. Hipertansiyonu tedavi etmek kalp krizi, felç, böbrek hasarı ve diğer sağlık sorunlarını önler.
Hekimin hipertansiyon teşhisi sonucu verdiği ilaçlar, günlük tansiyonunuzu düzenlediği için eski düzeninize göre beslenmeye devam etmek yapılan en büyük hatalardan biridir. Tıbbi tedavinin yanı sıra beslenmemizde yapılabilecekler:
Sofra tuzu alımını azaltmak (günde en fazla silme 1 çay kaşığı),
Günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmek,
Doymuş yağ ve tuz oranı yüksek hayvansal besinlerin (tüm et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri) alımını sınırlamak (örneğin; kahvaltıda yumurta veya peynir tüketildiğinde öğle ve akşam yemeklerinde et ve süt ürünü tüketmemek),
Kahvaltıda zeytin yerine ceviz, badem, fındık, kaju gibi çiğ kuruyemişlerden faydalanmak ve bir dilimden fazla olmamak kaydıyla tuzsuz ve az yağlı peynirleri tercih etmek,
Doymuş yağ, trans yağ, tuzdan zengin işlenmiş et ürünleri (salam, sucuk, sosis ve sakatatlar), paketli besinler, şekerli/gazlı içecekler, pastane ürünleri, içeriğini bilmediğiniz tüm ürünlerin tüketimini tamamen kesmek,
Bir diyetisyen yardımı ile ideal vücut ağırlığına sahip olmak,
Günde en az 2 litre su tüketmek,
Düzenli fiziksel aktivite yapmak,
Tütün ve alkol kullanımından kaçınmak.
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme ile tansiyonunuzu kontrol altında tutabilir ve eğer ilaç kullanıyorsanız doktorun da gözetiminde ilacınızdan kurtulmanız mümkündür.
Sağlıklı günler dilerim.
Uzman Diyetisyen Nursena KAĞAN