Şehitoğlu özellikle oturum getiri garantisi, fon piyasası ve oturum izni gibi konulara dikkat çekerek Türkiye’deki şehirlerin birer cazibe merkezi haline gelmesi gerektiğini ifade etti. 

Ağırlığını gayrimenkul alımının oluşturduğu Türkiye’den yurt dışına yapılan gayrimenkul yatırımları 2023’teki olağanüstü sıçramanın ardından, 2024’te de hızlı yükselerek 2 milyar 513 milyon dolara ulaştı. 2022’de bu tutar sadece 791 milyon dolar düzeyindeydi. Böylece art arda 4. yılda da rekor tazelenmiş oldu.

Muhabirimizin sorusu üzerine açıklamalarda bulunan Yusuf Şehitoğlu süreci şu şekilde değerlendirdi;
OTURUM İZNİ ALIYORLAR
“Yurt dışı konut yatırımında özellikle iki tercih öne çıkıyor. Birincisi Avrupa ülkelerinden oturum izni alma amacı. Örnek veriyorum 250 bin euroya bir gayrimenkul alıyor ve sonrasında oturum alıyor.  Hatırlarsanız Türkiye’de de buna benzer bir süreç yaşanmıştı.”

GETİRİ GARANTİSİ YÜKSEK
“İkincisi ise Dubai gibi, Riyad gibi garanti getirisi yüksek olan yerler ve nitelikli projeler var. Satış rakamlarını tam söyleyemesemde bilgi aldığım arkadaşlarımın aktardığına göre 3 bin projelik villa yükselirken bir günde 1.500 adet satılıyor. Böyle hızlı bir gayrimenkul alımı söz konusu.  Bu projeler dünyayı çekiyor. Neden dünya Türkiye’ye gelmiyor. Herhangi bir şeyi büyütmek için dışardan kaynağa ihtiyacın var. Amerika ve İngiltere’de de aynı durum var. Getirisi yüksek gayrimenkul yatırımı yapılabiliyor. Yine alınıp satılabilme süreci çok daha hızlı işliyor. Tabi kıssas alınan yerler Türkiye’de İstanbul gibi. Yani uluslararası fiyat politikasına yakın ama getirisi düşük kalıyor.” 

FONLARA YATIRIM YAPILABİLİYOR
“Yine dikkat çekmek istediğim bir husus ise orada fonlarla yatırım yapılabilmesi. Fonlar çok daha alınıp satılabilir ve daha düşük miktarlarda rakamlarla gayrimenkul yatırımı yapılabiliyor. Bizde fon piyasası ve konut piyasası aynı şekil yönetilmiyor. Finansal derinliği yok. Gayrimenkul fonlarında dışarıdan fon almıyorsun ama alınıp satılma kısıtlı. Piyasanın derinleşmesi gerekiyor.”

Yurt dışına kayan konut yatırımlarının önüne geçebilmek için öncelikle ekonomik güven ortamı gerekli. Kritik diğer bir konu ise her şehrin bir cazibe merkezi haline gelmesi. Nitelikli projelerle garanti getiri oranının bu sayede yükselmesi gerekiyor.