Tarih: 09.07.2024 15:58

Mustafa Alper Şeker, “İnegöl’de 2000 Öncesi Yapıların Tamamı Riskli”

Facebook Twitter Linked-in

 

Maraş depremiyle birlikte, depremin yıkıcı etkilerinden korunmanın tek yolunun güvenli yapılarda yaşamak olduğunu acı bir şekilde deneyimlediği belirten Şeker, “İnegöl Müteahhitler Derneği olarak bu acıları tekrar yaşamamak adına elimizden geleni yapmaya hazırız," dedi.

 

Şeker, 2018 yılında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) ile yeni yapılan binaların güvenli kabul edilebileceğini, ancak mevcut binaların depreme karşı hazırlanması gerektiğini belirtti. Mevcut binaların risk tespitinin maddi gerekçelerle geri çevrilmemesi gerektiğini söyleyen Şeker, iki yöntemle risk tespiti yapılabileceğini ifade etti:

 

1)​Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisans verilmiş kuruluşlara başvuru yapabilirsiniz. (Bakanlığın sitesinde ulaşabilirsiniz.) Bu yöntemde bina riskli çıkarsa yıkım kaçınılmazdır.

2)​Diğer seçenek ise deprem dayanıklılık raporu. Üniversiteler, belediyeler, özel mühendislik firmaları bu hizmeti veriyor. Burada binanın risk durumuyla ilgili sonuç, diğerinden farklı olarak kamu kurumları ile paylaşılmıyor, sadece kat maliklerine bildiriliyor. Yani hemen tahliye ve yıkım olmuyor. Kat maliklerinin ortak kararı sonucunda yıkım veya güçlendirme seçeneklerinden birine gidiliyor.

 

 

Şeker, Bakanlığa başvuru yapıldığında yapı riskli çıkarsa, maliklere 90 gün içinde tahliye edilip yıktırılması gerektiği, aksi takdirde idari makamlarca tahliye edilip yıktırılacağı bilgisini verdi.

 

Geçmişte arsa payının 2/3 çoğunluğu ile karar alınırken, geçen yıl yapılan düzenleme ile arsa sahiplerinin salt çoğunluğunun (%50.01) “evet” demesinin yeterli olduğunu belirten Şeker, bu çoğunluğun müteahhit firmaya, yapım şekli ve projeye karar verebildiğini söyledi. Karşı çıkan maliklere alınan kararın noter vasıtasıyla ya da muhtarlıkta ilan edildiğini ve verilen sürede karara katılmayanların payının açık artırma ile ihale edildiğini belirtti.

 

İnşaat metrekare maliyetinin 25 bini aştığı bugünlerde, ek imar hakkı olmayan bölgelerde vatandaş ile müteahhit arasında anlaşmazlıkların arttığını ifade eden Şeker, "Vatandaşın can ve mal sağlığını ön planda tutarak, müteahhit firmanın da kar oranını arttırmaktan ziyade insanlık lehine hareket ederek anlaşma yapılması gerektiğini düşünüyoruz," dedi. Ayrıca, Bakanlık kira yardımının bu yıl İstanbul’da 5 bin 500 liraya, Ankara, Antalya, Bursa ve İzmir’de 4 bin 500 liraya yükseltildiğini, ancak İstanbul’da ortalama kira bedelinin 20 bin lirayı aştığını ekledi.

 

 

Şeker, "Deprem gerçeğini göz ardı etmeden, önceliği can güvenliğine vererek hareket etmeliyiz. Her şeyin olduğu gibi yaşadığımız binaların da bir ömrü vardır. Bunun bilincinde olup binamızın riskli olduğunu düşünüyorsak gereğini yapmalıyız. İnegöl için şunu diyebiliriz: 2000 yılı öncesinde yapılmış yapıların tamamı riskli yapı durumundadır. Müteahhitler derneği yeni yönetim kurulu olarak kentsel dönüşüm komisyonumuz çalışmalarına hızla başlamış bulunmaktadır. Değerli halkımıza en iyisini, en doğrusunu ve en ekonomiğini göstermek için buradayız. Bize gelip danışan ve fikir almak isteyenlere her zaman yardımcı olmaya hazırız," diyerek sözlerini tamamladı.

 

İnşaat Mühendisleri Odası İnegöl Temsilciliği başta olmak üzere bu konuda mesai harcayan tüm özel ve kamu oluşumlarını desteklediklerini belirten Şeker, Turgutalp Mahallesi kentsel dönüşüm projesi için de ciddi emek harcadıklarını vurguladı. Ancak belediyenin inşaat işlerinde başka bir firma ile anlaştığını ve sonucun bölge halkı için hayırlı olmasını diledi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —