Marka İletişimi Stratejisti ve Dijital Düşünür Fatih Yıldırım, kaleme aldığı “Mobilya Sektörü: Dönen Atlıkarınca mı, Kırık Plak mı?” başlıklı yazısında sektörün yerel alışkanlıklardan kurtulamadığını, dijitalleşmeyi yalnızca vitrin düzeyinde benimsediğini ve küresel marka olma konusunda ciddi vizyon sorunları yaşadığını vurguladı.
Yıldırım, Türkiye'nin mobilya sektöründe küresel pazardan yalnızca %1,6 - %2 oranında pay aldığını belirterek, “Bu oran, ‘Biz nerede hata yapıyoruz?’ sorusunu sormak için bile yeterli” ifadelerini kullandı. Ancak bu sorunun cevabının, atölyelerin gürültüsünde kaybolduğunu savunuyor.
Fatih Yıldırım, yazısında İnegöl’ün dar sokaklarından yükselen ahşap kokusunu romantik bir imgeyle tarif ederken, bu kokunun çeyrek asrı devirmiş ama dönüşememiş bir sektörü de temsil ettiğini söylüyor. “Çeyrek asırlık tezgâhlar, üçüncü kuşağa devredilen atölyeler… Usta işi diye övünüyoruz ama neden dünya markası çıkaramıyoruz?” sorusuyla başlayan yazı, Türkiye’nin mobilya ihracatında küresel pazardan yalnızca %1,6 ila %2 arasında pay alabildiğini hatırlatarak bu sorunun çok daha derin olduğunu işaret ediyor.
Yıldırım diyor ki: “Bu oran, ‘Biz nerede hata yapıyoruz?’ diye sormak için bile yeterli. Ama görünen o ki, bu sorunun sesi atölyelerin gürültüsünde kayboluyor.”
Türkiye’nin en köklü mobilya fuarlarından biri olan MODEF’in 52’ncisi düzenlenirken, Yıldırım bu organizasyonu da ağır sözlerle eleştiriyor. Fuarların yeni trendlerin konuşulduğu, tasarımın nefes aldığı, markalaşmanın küresel dil kazandığı alanlar olması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Her yıl aynı vitrinler, aynı konuşmalar, aynı sloganlar... MODEF hâlâ panayır havasında,” sözleriyle sektörün yıllardır aynı sahneyi tekrar ettiğine dikkat çekiyor.
“Dünya sürdürülebilir tasarım peşinde koşarken, biz hâlâ müşteri istiyor diye koca koca koltuk takımlarını pazarlamakla meşgulüz.”
Yazıda öne çıkan bir başka önemli başlık da “ilham kıtlığı” ve “cesaret eksikliği.” Yıldırım, sektörün beslendiği kaynakların yıllardır değişmediğini, tasarım anlamında da sürekli tekrar ettiğini belirtiyor.
“Aynı mimarlar, aynı tasarımcılar, aynı pazarlar... ‘Yeni’yi üretmek yerine ‘eski’yi cilalayıp satmak kolayımıza geliyor.”
Bugünün tüketicisinin dijital dünyada yaşadığını, tercihlerinin algoritmalar tarafından şekillendirildiğini ifade eden Yıldırım, firmaların hâlâ veri analizi, kullanıcı deneyimi ve dijital strateji gibi konularda ciddi eksiklikleri olduğunu vurguluyor.
“Kaç firma tüketici davranışlarını analiz eden bir veri uzmanıyla çalışıyor? Kaçı sosyal dinamikleri okuyup tasarımını buna göre evriltiyor? Dağınık veriler, okunamayan raporlar ve nitelikli eleman eksikliği bu kısır döngüyü sürdürüyor.”
Yıldırım’ın en çok üzerinde durduğu konulardan biri de sektörün dağınık yapısı. İnegöl, Kayseri, Ankara, İstanbul gibi merkezlerin kendi markalarını öne çıkarma çabası, ulusal bir “Türkiye mobilyası” kimliğinin oluşmasının önüne geçiyor. Kurumsal birliklerin yeterince işlevsel olmadığını düşünen Yıldırım, bu bölgesel rekabetin aslında büyük resmi görmeyi engellediğini söylüyor.
“İsveç’in IKEA’sı, İtalya’nın tasarım devleri nasıl başardı? Çünkü birlikte büyümeyi seçtiler. Bizdeyse her kent, kendi başarısını ‘ötekine’ üstünlük olarak sunuyor. Bu rekabet değil, küçük hesaplar.”
Yıldırım, dijital dönüşümün yalnızca “online satış”la sınırlı görüldüğünü ve bunun çok büyük bir yanılgı olduğunu ifade ediyor. Gerçek dijitalleşmenin veriye dayalı marka stratejisi kurmak, hikâye anlatıcılığı yapmak ve tüketiciyi anlamakla mümkün olduğunu vurguluyor.
“Kaçınız AR-GE departmanınızda sosyolog, davranış bilimci ya da veri analisti çalıştırıyorsunuz? Marka iletişimi sektörün ruhunu yansıtır. Dijitali ‘ucuza’ kapatma alışkanlığı, firmalara çok daha pahalıya mal olacak.”
Fatih Yıldırım, yazısını bir çözüm reçetesiyle noktalıyor. Ona göre Türkiye mobilyası dünya markası olabilir. Ancak bunun için öncelikle vizyoner bir birliktelik şart. İnegöl’ün zanaatkârlığı, Kayseri’nin üretim disiplini ve İstanbul’un tasarım estetiği bir potada eritilmeli.
“Fuarlar, panayır değil fikir üssü olmalı. Tasarım okullarıyla iş birlikleri kurulmalı. Sektör dijital düşünürleri kucaklamalı. Çünkü bugünün müşterisi yalnızca koltuk almıyor; bir hayat tarzı satın alıyor.”
9167,58%0,98
38,54% 0,33
43,62% 0,20
4016,84% 0,33
6526,84% 0,67
Cumartesi
19.8 °
Pazar
22.2 °
Pazartesi
25.3 °