9240,91%-0,71
38,44% 0,02
43,84% -0,22
4093,28% -0,94
6607,76% 0,28
Deprem uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye'nin en tehlikeli deprem bölgelerini Marmara’dan Ege Denizi’ne uzanan Kuzey Anadolu Fayı ve Erzincan-Bingöl arasındaki Yedisu segmenti olarak belirtti. Özmen, Bursa ve Ankara’nın sanılandan daha yüksek deprem riskine sahip olduğunu vurgularken, İstanbul’da 7’den büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin en tehlikeli iki bölgesini Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi’nden Ege Denizi’ne uzanan kısmı ile Erzincan-Bingöl arasındaki Yedisu segmenti olarak açıkladı.
MARMARA VE YEDİSU SEGMENTİ BÜYÜK DEPREM İÇİN BEKLENİYOR
Özmen, Kuzey Anadolu Fayı’nın Erzincan’dan Marmara Denizi içine kadar olan kısmının büyük ölçüde kırıldığını ve bu nedenle deprem olasılığının düşük olduğunu belirtirken, Marmara Denizi’nden Ege Denizi’ne uzanan bölge ile Erzincan-Bingöl arasındaki Yedisu segmentinin sismik boşluk olarak değerlendirildiğini ve bu bölgelerde büyük bir deprem beklendiğini ifade etti.
"Marmara Denizi’nin hem kuzey hem güneyinde kırılmayı bekleyen faylar var. Kuzeydeki kolda deprem riski yüksek. Ayrıca Ege Denizi ve Çanakkale bölgesinde de sismik hareketlilik gözlemleniyor. Bu fayların tamamına yakını tehlikeli", diyen Özmen, Gemlik Körfezi ve çevresinin de risk altında olduğunu belirtti.
İSTANBUL’DA 7’DEN BÜYÜK DEPREM BEKLENİYOR
İstanbul’da uzun zamandır büyük bir deprem meydana gelmediğini belirten Özmen, 1766 yılında yaşanan büyük depremin ardından yaklaşık 258 yıldır büyük bir kırılma gerçekleşmediğine dikkat çekti.
"Marmara Denizi içinde yaşanacak büyük bir deprem, sadece İstanbul’u değil, kıyı şeridindeki 7 ili, hatta komşu illerle birlikte toplam 11 ili etkileyebilir. Bölge, Türkiye nüfusunun yaklaşık 30 milyonunu barındırıyor ve sanayi üretiminin merkezi konumunda. Eğer yeterli önlemler alınmazsa, 6 Şubat depremlerinde yaşanan kayıpların 4-5 katıyla karşılaşabiliriz", dedi.
Özmen, Marmara Denizi’nde bulunan Kumburgaz ve Adalar segmentlerinin uzun zamandır kırılmadığını belirterek, bu fayların 7’den büyük bir deprem üretme potansiyeli taşıdığını vurguladı.
BURSA VE ANKARA İÇİN UYARI: SANILANIN AKSİNE DEPREM RİSKİ YÜKSEK
Özmen, Türkiye’de birçok bölgenin deprem riski taşıdığını belirterek özellikle Bursa ve Ankara için önemli uyarılarda bulundu. Bursa’da uzun süredir büyük bir deprem olmadığını ve bölgede yeni keşfedilen diri fayların bulunduğunu ifade eden Özmen, bu durumun tehlikeyi artırdığını söyledi.
Ankara’nın ise genellikle deprem açısından güvenli bir bölge olarak düşünüldüğünü ancak bu algının doğru olmadığını belirten Özmen, şehrin 60-70 kilometre çevresinde büyük deprem üretme potansiyeline sahip faylar bulunduğunu vurguladı.
"Ankara’nın hemen altından diri fay geçmiyor olabilir ama çevresindeki Ezinepazar-Sungurlu Fayı, Tuz Gölü Fayı, Eskişehir Fay Zonu gibi yapılar 7’den büyük deprem üretme potansiyeline sahip. 2020’de İzmir’de yaşanan deprem aslında İzmir’in merkezinde değil, 75 kilometre uzağında meydana geldi. Benzer bir senaryo Ankara için de geçerli olabilir", dedi.
TÜRKİYE’DE BİNLERCE FAY HATTI VAR, SAYI ARTABİLİR
Özmen, Türkiye’de bine yakın fay hattının bulunduğunu ve bu sayının ilerleyen yıllarda artabileceğini ifade etti. 1992’de yayınlanan ilk diri fay haritasında 135 fay bulunduğunu belirten Özmen, 2012’de bu sayının 500’ün üzerine çıktığını ve günümüzde bine yaklaştığını söyledi.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 2012’de yayınladığı diri fay haritasının ardından sadece 6 Şubat depremleri nedeniyle kırılan fay hatlarının güncellendiğini, ancak genel bir revizyon yapılmadığını belirtti. AFAD ve üniversitelerle birlikte yeni fayların keşfedilmeye devam ettiğini ancak henüz resmi haritalara eklenmediğini vurguladı.
Kaynak: Ajanslar